18 Temmuz 2011 Pazartesi

Peki Ya Hayat Motivasyonunuz

Motivasyon kelimesi ne zaman girdi acaba hayatımıza? 15 sene önce duymuş muydum bu kelimeyi doğrusu fikrim yok... stres kelimesi gibi...

Çocukken stres yeni yeni duyulmaya başladı, tam telaffuz edemezdim ama söylemek çok karizmatik gelirdi olur olmaz yerde kullanırdım kendimi çok artistik hissederdim. 15 sene sonra başıma onca çorap öreceğini bilseydim bu kavramın, öğrenmemek için ömrümün bir kısmını feda edebilirdim, ah benim çocuk kalbim ;)

Motivasyon da bunun gibi işte, şimdi günde 5 defa söylemezsek işimiz rast gitmiyor.. motivasyonun düşük, ay benim motivasyon sıfır, adamın motivasyon sağlam bla bla bla...

Kurum içinde önemli bir kavram bunu zaten kabul ettik uzun zaman önce, biz IK'cıların da öncelikli görevlerinden biri motivasyonu yüksek tutmak, arttırıcı yeni faaliyetleri kuruma dahil etmek vs.

Peki bizler bireysel olarak yaşam motivasyonumuzu yüksek tutmak için ne yapıyoruz? Bu çok net ki motive edilemeye sadece çalıştığımız kurumda ihtiyaç duymuyoruz. Hayatın akışında da lazım bize...

Bir çok insan bunun farkında bile değil yaşam motivasyonu için hiç bir çabası yok hatta böyle bir kavramı düşünmemiş bile... Oysa ki düşündüğümüz zaman yapabileceğimiz, modumuzu yüksek tutabilmemizi sağlayacak bir çok olgu var hayatta karşımıza çıkan.

Bir eğitimde ara verdiğimizde fikirlerine çok inandığım, güvendiğim ve saygı duyduğum sonrada arkadaş olmayı başardığım bir beyefendi bana, beni buralara getiren şey 'inancım ve hobilerim' dediğinde bu tanımlayı fazlaca sıradan bulmuştum. Ben bu iki kavramın o insanın ateist olduğunu öğrendikten sonra değerini kavradım. Bahsettiği inanç din ya da buna benzer bir şey değildi. Hayatını belli kalıplara sokmak değildi onu hayatta başarıya götüren o an anladım orada ki inancın kendine olan inanç olduğunu...
Peki ya hobilerim! Nasıl yani hobi dediğin olay insan hayatında bu kadar önemli olabilir miydi? Bunun üzerine ilk düşünmeye başladığımda tek hobim oradan buradan topladığım peçeteleri karton kutunun tekine tıkıştırmaktı (!) Benim neden hobim yoktu? Hiçbir şeye ilgim mi yoktu, aslında hayatımda eksik olan şeyin özel olarak ilgilendiğim bir hobimin olmayışı mıydı? Bunu düşünmeye
başladıktan sonra yaptığım ilk iş butik kurabiye yapmaya başlamak ve Fransızca öğrenmek oldu...

Hayatımın bundan sonra renklenmeye başladığını söylesem inanın abartmış olmam :)

İnanç ve hobilerim yaşam standardımı yükseltmeye başlayınca Hayat Motivasyonu kavramını soktum hayatıma... Şimdi bunları çeşitlendirerek hayat motivasyonumu katlamaya devam ediyorum.
Bu konuda son destekçim de Engin Gürkey oldu... Geçen hafta kayıt olduğum Engin Gürkey Müzik Atölyesi'nde perküsyon çalmaya başladım. Kulağım, ruhum, beynim eğitilirken, deli gibi kahkaha atıp şahane insanlarla, şahane zaman geçiriyorum. Zamanla bunu kuruma yayarak stres yönetimi workshopları olarak hayatımıza dahil edeceğim.
















Lütfen etrafınıza biraz bakın sizinde Hayat Motivasyonunuzu arttıracak şahane olguların var olduğunu ve bunlara karşı olan yüksek yeteneğinizi görünce çok şaşıracak ve kendinize olan sevgi,saygı ve inancınız tavan yapacak.

Sevgiler :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder