26 Haziran 2011 Pazar

Sadece 'merhaba'

Garip bir haftayı geride bırakırkan garip bir yazı ile 1 hafta aradan sonra Merhabaaa....

Nedendir bilemiyorum ama bir haftadır aklıma bir tanecik kelime düşmedi ki ateşlesin beni bir yazı yazayım, en sıradan konu hakkında bile üç beş kelimeyi bir araya getirip okunası bir yazı çıkarmak pek de kolay iş değilmiş. Bazen diyorum kızım ne haddine senin yazı yazmak falan al işte durdu kafan yazamıyorsun hiç bir şey ama girdik bu yola öyle ya da böyle....




Yazamadım çünkü kafam karışıktı evet herkesin kafası zaman zaman karışabilir ama kafa karışıklığının en kötü halini yaşadım ben... Kafamın neden karışık olduğunu bilmeme hali :( Karışık işlere, zorlayan sınavlara, havalara hatta aşka yordum ama yok aslında hiç biri değildi. Her neyse işte kafam karıştı ama sanırım geçiyor ya da geçecek :)

Sıradan bir haftaydı geride kalan hafta... Ofis, ev, ders hepsi sıradandı... İşler yoğun değil ofis sakin... Ama sakinlik bana hep sıkıcı gelmiştir.

Sakin ofisten çıkar çıkmaz hayatıma maksimum hareket katmak için harekete geçiyorum. Cuma gecesi başlayan harekete az önce son verdim.

Sırf zihnim açılsın daha çok cümle kurayım diye birazcık hafta sonumdan bahsetmek istiyorum. Emin olun çok da sıkıcı değil :)

Cumartesi günü şahane bir Sarıyer gezisi, sahilde balık ekmek sonra Hacıosman metrosunu deneme ardından Asmalı Mescit, yağmurda çılgın gibi ıslanma sabaha karşı ördek kıvamında eve varış.

Pazar günü sakin kızarmış ekmek ve aşk kokan bir kahvaltı ardından dinlenme biraz alış veriş Starbucks'da kısacık bir mola ve yine eve varış. :)

Geride kalan hafta çalıştığım şirkete İnsan Kaynakları Müdürü arayışıyla geçti. İnsanın kendi kendine müdür araması da zor işmiş kimseleri beğenmiyor insan :) Baktık ki bu iş böyle olmayacak profesyonel destek alalım dedik bir sürü danışmanlık firması ile görüştük bir kaç danışman bizi ziyaret etti. Hemen hemen çoğu aynı şekilde çalışıyor. Bir çoğunun tercihi önce şirket profili, sosyal haklar ve ücret skalası hakkında detaylı bilgiler içeren bir tanıtım e-postası. Buna göre şekillenip, hazırlanıp görüşmeye gelmeyi tercih ediyorlar. İşe alım İnsan Kaynaklarının zirvesi gibi geliyor bana bunun için sanki sadece mesleki bilgi ve birikimi yetmiyor gibi başka şeyler lazım. Dolayısıyla danışmanlar bana mesleğin tepesindekiler gibi geliyorlar. Bu haftada bir kaç firma ile görüşüp karar verilir diye tahmin ediyorum.

Bu pazar Hürriyet IK çok güzel. Okumadıysanız bir göz atın derim. Ben bu haftaki sayıyı Starbucks'da kahve içerken okudum. En şapşal halimle sırıtarak okuduğum ilk haber ve okuyanlar bilir ki en sevimli haber Hasbro haberiydi.

Düşünsenize bir oyuncak firmasında çalıştığınızı ne neşeli, ne eğlenceli olsa gerek.... Yahu tamam farkındayım o da iş bizimki de iş ama olsun işinizin ana teması oyuncak.... Her şeye rağmen çok eğlenceli geliyor karşıdan bakınca... Ama işin asıl eğlenceli kısmı bu firmada Cuma günleri yarım gün çalışılması.

Neredeyse 8 yıldır bu böyle devam ediyormuş. Haftada 4 gün 1'er saat fazla mesai yaplıyor ve Cuma günü bizim öğle paydosu dediğimiz anda onlar Paydos! diyor. :)

Bir diğer güzel haber hemen Hasbro haberinin altında gözüme ilişti. LinkedIn Türkçe dil seçeneğini duyurdu şeklindeki haberde de 600.000 Türk üyenin olduğundan söz edilmiş. LinkeIn'de en çok üyesi olan ilk 3 şirkette Turkcell, Mynet ve Akbank'mış efendim...

Bahsetmeden edemeyeceğim bir diğer haber de Eski FBI ajanından beden dili dersleri;
Bu haberde hoşuma gitti okudum okumakla yetinmeyip not aldım :)
Yarın ofistekiler yandı elini arkaya bağladı, kaşını kaşıdı, gözünü okşadı bütün hareketler takibimde olacak :)

Haberler bu kadar işte, kapanan zihnimi açmak için gereksiz uzatmış olabilirim artık idare ediverin. Bir daha arayı bu kadar açmayacağım...

Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder