22 Eylül 2011 Perşembe

Tembellik Cumhuriyeti'ne Hoşgeldiniz....


Tembellik ruhumuza işlemiş bizim. Hepimiz laf çalışkanıyız. Hepimizin konu ile ilgili fikirleri var hepimizin başkasının kötü ve az çalışması ile ilgili fikirleri var. Hepimiz kendimizde zam isteme hakkını buluyoruz.

Peki hiç şöyle aynanın karşısına geçip yüzünüzdeki, yüreğinizdeki maskeyi atıp kendi kendinize sordunuz mu? Bugün ne yaptım, ben bugün ne iş yaptım, işim yok diyerek kenara çekilmek yerine hangimiz bugün ne zamandır düzenlememiz gereken bir klasöre et uzattık, hangimiz aylardır elimize geçen evrağı attığımız evrak havuzuna dalmayı düşündük, hangimiz arşive inip şöyle bir göz attık, hangimiz elimize bir kağıt kalem alıp kırtasiye dolabındaki eksikleri kurcaladık? Hiçbirimiz.

Peki hangimiz günde 1.500 defa Facebook'a girdik, hangimiz günlük 150 twet atma rekorunu zorladık, hangimiz en az 100 kere inboxunu refreshledi, hangimiz gereksiz yere sevgilisini 15 defa aradı, hangimiz akşam eve gidip konuşmak yerine annesini arayıp bu sabah yolda olanları anlattı? Hepimiz.

Bu yazım elbette çok genel ve herhangi birileri düşünülerek yazılmadı. Ama sizde bir düşünsenize etrafta bu insanlardan ne kadar çok... Birşeyler yapmak yerine devamlı birşeyler söyleyen insanlarla dolu sağımız solumuz. Birgünlük işi üç güne yayarak çalışanlar, her defasında bir bahane bulanlar, hep bir mazereti olanlar. Kimi kandırıyorlar kendilerinden başka.

Zamanımızı boşa harcamak yerine verimli kılalım. Tecrübe, deneyim sadece o masanın başında oturarak değil masanın üzerinde sizi bekleyen işlere verdiğiniz cevapla kazanılıyor. İnanın. Sokaklar yıllarca çalışmış ama her şeyden bi'haber insanlarla dolu... Birde bir iş yapmak, çalışmak, bir eser meydana getirmek için didinenler var ki lütfen çalışmaya niyetiniz yoksa bu işsizlikte o caanım masaları boşa işgal etmeyin çekin gidin hak edenlere terk edin.

Bundan bir kaç sene önce eski işyerim Aceka Holding'de zorlu bir Kurumlar Vergisi süreci yaşıyoruz. En yakın çalışma arkadaşım Figen Gündoğdu ve ben. Zaman dar 7 şirket bizden iş bekler. Üstelik Kurumlar bizi yoran bir beyanname türü. Oturduk planı yaptık, süreyi koyduk ve işe başladık. Cidden zor oldu ama elimizde beyannamelerle verdiğimiz o sırıtık poza ve o fotoğrafa hala baktıkça gülerim, mutlu olurum.

Benden size bir tavsiye kendinizi bir şeyler başarmanın hazzında mahrum bırakmayın. Farmwille patlıcanları, tavukları karnınızı doyurmayacak bunu lütfen artık kabul edin... :)



Kocaman Sevgilerimle....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder